Film 2. Dünya Savaşı'nın son yıllarında İngiltere'de başlar. Yüzbaşı Walker (Robert Powell) ve eşi Nora Walker'ın (Ann-Margret) mutlu günleri, yaşadıkları şehrin bombardıman sonucu yakılıp yıkılmasıyla sona erer. bir savaş pilotu olan yüzbaşı cepheye çağrılır, bir süre sonra uçağı vurulup düşürülünce adı savaş kayıpları listesine yazılır. Nora Walker hamiledir ve tam savaşın sona erdiği gün doğum yapar, Tommy (Barry Winch) adını verdiği bir erkek çocuk dünyaya getirmiştir. Tommy 6 yaşındayken gittikleri bir tatil kampında annesi kamp görevlilerinden Frank Hobbs (Oliver Reed) adlı bir adamla yakınlaşır ve evlenirler. Bir gece küçük Tommy odasında uykuya dalacakken pilot babasını karşısında görür, Yüzbaşı Walker savaşta ölmemiştir, ancak üvey babası Frank Hobbs'un yüzbaşıyı öldürdüğüne şahit olur. Annesi ve üvey babası ondan gördüklerini ve işittiklerini unutmasını ve kimseye birşey söylememesini isterler. Bu travmayla içine kapanan Tommy artık görmez, işitmez ve konuşmaz olur. Ailesi, acılar içinde büyüyen ve artık bir delikanlı olan Tommy'yi (Roger Daltrey) iyileştirmek için çeşitli çarelere başvurur. Önce Marilyn Monroe şifa tarikatini denerler. Vaizleri Eric Clapton'dır ve kiliselerinde rock müzik yapılır, ikonalarda hep Monroe'nun resimleri vardır. Monroe maskeleri takmış ve Monroe kıyafetine bürünmüş din görevlileri bir yandan dans ederlerken bir yandan da şifa bulmak için gelmiş sakat ve hasta insanların ağızlarına kutsal ekmek yerine uyuşturucu verirler ve üzerine Johnny Walker viskisinden yudumlatırlar. Burada umduklarını bulamayan aile bu kez de bir striptiz klübünde çalışan ve kendine "uyuşturucunun kraliçesi" diyen "çingene" nin (Tina Turner) uyuşturucularla uyguladığı özel terapisini denedikten sonra umutlarını kesip Tommy'yi kendi haline bırakmaya karar verirler. Evde akrabaları ile kalan Tommy'ye önce psikopat kuzeni Kevin (Paul Nicholas) bolca eziyet eder, daha sonra da amca Ernie'nin (Keith Moon) cinsel tacizine maruz kalır. Bir ara hurdalıkta bulduğu bir pinball masası onun hayatını değiştirecektir. Gözleri görmediği ve işitmediği halde bu oyunda çok ustalaşır ve eski pinball şampiyonunu (Elton John) konser tarzında bir yarışmada (Elton John'un yarıştığı pinball masasında klavye vardır) yenerek dünya şampiyonu olur ve ailesine bir servet ve ün kazandırır. Son olarak gittikleri bir uzman doktor da (Jack Nicholson) Tommy'yi ancak ani bir şokun kendine getirebileceğini söyler. Bütün gün önünde durduğu aynanın kırılmasıyla bu şok gerçekleşir, Tommy dünyaya geri döner. Ancak yeni mesih olduğuna inanmaktadır ve çevresinde ona inananlardan oluşan yeni bir tarikat oluşmaya başlar.
6.6
1970-01-01 01:00:01 MrBoto
Yorum Yapın / Bilgi Verin
×

× Şikayet Konusu:


×
Yorum


alıcı:konu: mesaj:
Tek Tuşla Bağlan...×