Cezayir'in Fransa sömürgesi olduğu, bugünkünden farklı olarak; bir çok farklı inancın ve değişik etnik kökenli insanların bir arada yaşadığı 1920'ler Cezayir'indeyiz. Yaşlı haham Sfar'ın hayattaki tek problemi gençlik çağına gelen güzel kızı Zlabya değildir. Zira, çok sevdiği papağanını yemesi sonrasında konuşma yeteneğine kavuşan, güzel kızı Zlabya'ya aşık olmasından ötürü yanından ayrılmamakta ısrar eden koca kulaklı, geniş zlü, üç kağıtçı gri renkli kedisi ile de uğraşması gerekmektedir. Bir de bunların üzerine, Yahudi olma konusunu kafasına takan (Ki Yahudi olmak istemesindeki tek amaç; evden atılmamak ve Yahudi olduktan sonra Zlabya ile baş başa kalabilmesine güvenilecek olmasıdır.) ve inanca ait bazı gelenekleri yerine getirmediği halde saygın bir Yahudi olup, olamayacağını merak eden kedinin garip soruları ile karşı karşıya kalır. Yahudi inancını sabırla kediye anlatmaya çalıştığı halde verdiği cevaplardan pek de hoşnut olmayan Sfar, kedinin davranışları ile de iyice çıldırma noktasına gelir. İkilinin yaşamlarını değiştirecek dönüm noktası ise; Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da olduğu varsayılan gizemli Yahudi anayurdunu bulmak için yolculuğa çıkan Yahudi bir Rus ressamla tanışmalarıyla değişir. Ancak ortadaki sorun Rusçayı pek de bilen bir kişinin olmamasıdır. Sorunu çözecek kişi ise her dili bilen yaramaz kedidir ve Afrika'dan Avrupa'ya kadar uzanan gizemli bir yolculuk böylece başlar...
7.1
1970-01-01 01:00:01 MrBoto
Yorum Yapın / Bilgi Verin
×

× Şikayet Konusu:


×
Yorum


alıcı:konu: mesaj:
Tek Tuşla Bağlan...×