1987 yapımı Red Sorghum (Kızıl Darı Tarlaları), yönetmen Zhang Yimou'nun ilk uzun metraj filmi olarak sinema tarihinde önemli bir yere sahiptir. Nobel ödüllü yazar Mo Yan’ın aynı isimli romanından uyarlanan film, Çin'in kırsal bir bölgesinde geçen bir aşk hikayesi etrafında, tarihsel çatışmaları ve toplumsal mücadeleleri işler. Film, Çin Halk Cumhuriyeti’nde hem ulusal kimlik ve miras unsurlarını öne çıkararak hem de Çin kültürüne özgü sembollerle evrensel bir izleyici kitlesine hitap eder.
Red Sorghum, 1930'larda Japon işgali sırasında Çin'deki Shandong bölgesinde geçen, aşk, dayanıklılık ve direniş hikayesidir. Film, Çin’deki kültürel dönüşümü, tarihsel travmayı ve geleneksel değerlerin değişimini gözler önüne seren derinlikli bir sinematografik yapıdır.
Konu Özeti
Film, genç bir kadın olan Jiu'er'in başlık parası karşılığında alkolik ve cüzzamlı bir adamla evlendirilmesiyle başlar. Ancak kocasının ölümüyle, Jiu’er özgürlüğünü kazanır ve darı tarlasının ortasındaki bir şarap üretim tesisini işletmeye başlar. Jiu'er, kendisini koruyan ve ona aşık olan bir adamla ilişkisiyle bağımsızlığını ve gücünü keşfeder.
Bu mutlu dönem, Japonların Çin’i işgaliyle kesintiye uğrar. Japon askerlerinin darı tarlalarına saldırısı, köylülerin direnişiyle karşılaşır. Jiu'er ve köylüler, özgürlük ve yaşamları için Japon ordusuna karşı sonuna kadar savaşırlar. Bu süreçte Jiu'er’in sevgilisi, ailesi ve köylüler, Japonlara karşı direnişi destekleyerek büyük fedakarlıklar yapar.
Tematik Çözümleme
Özgürlük ve Bağımsızlık
Jiu'er'in hayatındaki en önemli tema, bağımsızlık ve özgürlük arayışıdır. Jiu'er, başlık parası karşılığında evlendiği ve sevmediği bir adamla yaşamaya zorlanarak, ataerkil topluma başkaldırır. Kocasının ölümünden sonra özgürlüğünü kazanması, onun bir kadın olarak toplumsal normları yıkma mücadelesini temsil eder. Jiu'er’in bağını koparması, bağımsızlığı için darı tarlasındaki şarap fabrikasını işletmesi, Çin’de geleneksel kadın rollerine meydan okur ve özgür bir birey olarak hayatta kalma mücadelesini yansıtır.
Aşk ve Dayanıklılık
Filmde Jiu'er’in aşkı, yalnızca bir romantik ilişki olarak değil, hayatta kalma ve dayanıklılık kaynağı olarak ele alınır. Sevgilisi, onu korumak ve desteklemek için hayatını riske atar. Bu aşk, Jiu'er'in toplumdaki sınırlamaları aşarak ayakta kalmasına yardımcı olur. Zhang Yimou, aşk temasını bireyin toplumla olan çatışmasında bir direnç sembolü olarak kullanır.
Çin Kültürü ve Toplumsal Dayanışma
Film, Çin kültürünün ve köylü dayanışmasının simgesi olarak darı tarlalarını kullanır. Darı tarlaları, sadece geçim kaynağı değil, aynı zamanda Çin halkının dayanıklılığını, mücadele gücünü ve özgürlüğe olan bağlılığını simgeler. Tarlada çalışan köylülerin Japon işgaline karşı bir araya gelmesi, halkın güç birliği ve ulusal kimlik duygusunu temsil eder. Zhang Yimou, bu kültürel unsurları estetik bir görsellikle sunarak Çin toplumunun dayanışma ruhunu yansıtır.
Savaşın Getirdiği Kayıplar ve Yıkım
Japon işgali, darı tarlalarının ve şarap fabrikasının tahrip edilmesine, Jiu'er ve köylülerin yaşamlarının alt üst olmasına yol açar. Savaşın halk üzerinde bıraktığı yıkıcı etki, filmde dramatik ve şiddetli bir şekilde gösterilir. Zhang Yimou, savaşı yalnızca fiziksel bir yıkım olarak değil, aynı zamanda halkın yaşamını köklü bir şekilde değiştiren, kültürel bir tehdit olarak betimler. Jiu'er’in savaşa karşı duruşu, Çin halkının sömürgeci güçlere karşı direnişini sembolize eder.
Toplumsal Sınıf ve Güç Dinamikleri
Red Sorghum, toplumsal sınıf ayrımlarını ve gücün nasıl el değiştirdiğini gözler önüne serer. Jiu'er, evlilik yoluyla sosyal konumunu ve bağımsızlığını kazanırken, Japon işgaliyle birlikte toplumsal hiyerarşinin nasıl bir anda değişebileceğini gösterir. Jiu'er’in fakir bir köylüden bağımsız bir kadın figürüne dönüşmesi, sınıfın dinamik bir olgu olduğunu ve bireyin toplumsal sınıfını kendi iradesiyle şekillendirebileceğini yansıtır.
Film Müziği (Soundtrack)
Red Sorghum filminin müzikleri Zhao Jiping tarafından bestelenmiştir. Jiping’in müziği, Çin kültürünün otantik ezgilerini taşıyan geleneksel enstrümanlarla doludur. Filmdeki müzikler, darı tarlalarının sarı ve kırmızı tonlarıyla birleşerek, köylülerin günlük yaşamını ve direnişini dramatik bir şekilde destekler. Jiping’in müzikleri, sahnelerin duygusal etkisini artırarak izleyiciyi daha derin bir etkiye sürükler ve filmdeki kültürel atmosferi güçlendirir.
Box Office Bilgisi ve Ödüller
Red Sorghum, Çin’de ve uluslararası arenada büyük ilgi görmüş ve özellikle Asya ve Avrupa sinemalarında önemli bir etki yaratmıştır. 1988'de Berlin Uluslararası Film Festivali'nde Altın Ayı ödülünü kazanarak Çin sineması için önemli bir başarı elde etmiştir. Film, bu başarısıyla Çin sinemasının uluslararası tanınırlığını artırmış ve Zhang Yimou'yu dünyaca ünlü bir yönetmen haline getirmiştir.
Film Eleştirileri
Red Sorghum, hem Çin’de hem de uluslararası sinema eleştirmenlerinden övgü almıştır:
- The New York Times: Film, güçlü kadın karakterlerin ve Çin kültürünün özgün bir anlatımla ele alındığı etkileyici bir başyapıt olarak değerlendirilmiştir. Filmdeki görsel estetik ve Jiping’in müzikleri de övgü almıştır.
- Roger Ebert: Ebert, filmin Çin kültürünü ve savaşın bireyler üzerindeki yıkıcı etkilerini benzersiz bir şekilde anlattığını belirtmiştir. Ayrıca Jiu'er’in hikayesi üzerinden işlenen bağımsızlık teması ve savaşın sonuçlarına yönelik güçlü anlatımı da vurgulamıştır.
- Variety: Red Sorghum, Çin sinemasında kültürel bir dönüm noktası olarak değerlendirilmiş ve Zhang Yimou'nun yönetmenlik yeteneğini ortaya koyduğu bir eser olarak nitelendirilmiştir.
İzleyici Yorumları
Film, izleyicilerden de olumlu geri dönüşler almıştır:
- Olumlu Yorumlar: Pek çok izleyici, Jiu'er'in karakter gelişimini ve savaş teması etrafında işlenen direnişi etkileyici bulmuştur. Filmin sinematografik dili ve Zhang Yimou'nun görsel tarzı büyük övgü almıştır.
- Olumsuz Yorumlar: Bazı izleyiciler, filmin ağır temposundan dolayı bazı sahnelerin uzun olduğunu düşünmüş, ancak genel anlamda hikayenin ve temaların etkileyiciliği bu eleştirileri gölgede bırakmıştır.
Red Sorghum, Çin sinemasında kültürel bir simge haline gelmiş ve 1980'lerin sonlarında Çin’de yaşanan toplumsal dönüşümlere ışık tutmuştur. Zhang Yimou’nun yönetmenliği ve Zhao Jiping’in müzikleri, filmdeki görsel ve işitsel estetiği zirveye taşımış ve filmi evrensel bir başarıya ulaştırmıştır. Red Sorghum, yalnızca Çin halkının tarihi ve kültürel değerlerini koruma mücadelesini değil, aynı zamanda bir kadının bağımsızlık ve güç arayışını da güçlü bir şekilde gözler önüne sermektedir. Zhang Yimou’nun bu ilk filmi, onun ilerleyen yıllardaki yönetmenlik kariyerinin önemli bir habercisi olarak da sinema tarihinde yer edinmiştir.