“Evet, doğrudur. Erkek atı, dişi bir ata oynattım. Hatta, kendisi İzlanda’daki galaya da geldi. O artık bir yıldız.” Benedikt Erlingsson (Yönetmen) Malum, her toplumun kendine re dertleri var. Kuzey Avrupalılar’ın dertlerine de soğuk iklimlerde geçen ılımlı filmlerden aşinayız: Arzular dürterken edep ve nezaketi korumaya çalışmak, özel alanla kamusal alanı birbirinden ayrı tutmanın mücadelesini vermek, ülkedeki yabancıları ancak iş işten geçtiğinde fark etmek, yaşlanmak, yalnızlık ve arada bir içkiyi fazla kaçırmak. Atlar ve İnsanlar’ı de atlar ve insanlar üzerine bir film diye düşünmek yanlış olur. Bu filmde bir atın her uzvunu ve çeşitli hallerini yakinen receğiz, ama esas baktığımız insanın düştüğü trajikomik durumlar olacak her zaman. Bir nevi fıkralar toplamı ya da Protestanlar için komikli ibretlik öyküler... Tabii atların hakkını da vermek lazım, çünkü çok güzeller. Bu İzlanda filmini at-severlerin ve kendisiyle-tatlı-tatlı-dalga-geçen-Kuzey-Avrupa-insanı-severlerin kaçırmamasını öneriyoruz.
6.9
1970-01-01 01:00:01 MrBoto
Yorum Yapın / Bilgi Verin
×

× Şikayet Konusu:


×
Yorum


alıcı:konu: mesaj:
Tek Tuşla Bağlan...×