Cinayeti Gördüm - Blow-Up (1966) Filmi İzle (Fragman)

İtalyan Sineması'nın usta yönetmenlerinden Michelangelo Antonioni'nin başyapıtı sayılan "Blowup", 1966 senesinde vizyona girdi. Arjantinli yazar Julio Cortazar'ın kısa öyküsünden uyarlanan yapım, 1,5 Milyon Dolar ile çekildi. İngiltere doğumlu aktör David Hemmings'in başrolünde yer aldığı filmde İngiliz aktris Vanessa Redgrave, Sarah Miles, John Castle ve Jane Birkin gibi isimler de rol alıyor. Film, ülkemizde 'Cinayeti Gördüm', 1971 senesinde gösterime girdi. Bir şeyin gerçek olup olmadığını nesnel kanıtlarla değil, gerçekliğini savunan kişinin inancıyla ölçülebileceğini anlatan film, muhakkak izlenmesi gereken başarılı bir yapım. İngiltere'de yaşayan Thomas, işinde başarılı bir fotoğrafçıdır. Günlerden bir gün genç adam, yolda yürürken iki sevgiliyi fotoğraflar. Ancak bu durum fotoğrafladığı kadını rahatsız eder ve genç kadın, Thomas'dan fotoğrafların negatiflerini ister. Bu isteği reddeden Thomas, eve gidince fotoğrafları banyo eder. Aradan çok zaman geçmeden kapısına dayanan genç kadın, Thomas'a fotoğrafları vermesi için uygunsuz teklifte bulunur. Bu durum üzerine şüphelenen genç adam, fotoğrafları büyütüp inceler ve görmemesi gereken bir şey görür. zeynep1972
7.7/10 (119 )
1970-01-01 01:00:01 MrBoto
Yorum Yapın / Bilgi Verin

Detaylar

İtalyan yönetmen Michelangelo Antonioni’nin 1966 yapımı Blow-Up filmi, Londra’da bir moda fotoğrafçısının (David Hemmings’in canlandırdığı Thomas) gözünden modern toplumun ve gerçekliğin karmaşasını ele alır. Film, görsel anlatımı ve sembolik yapısıyla bir gerilim hikayesi sunmak yerine, izleyiciye gerçeklik ve yanılsama üzerine felsefi bir bakış açısı sunar. Blow-Up, sürrealist bir atmosferde Thomas’ın, fotoğrafladığı bir çiftin gizemli bir cinayete karışmış olabileceğini keşfetmesiyle şekillenen bir hikaye sunar.

Konu Özeti

Thomas, Londra’nın en ünlü fotoğrafçılarından biridir. Yoğun bir günün ardından parka giderek rastgele fotoğraflar çekmeye başlar. Çektiği bir çiftin fotoğrafını büyüttükçe (filmdeki anlamıyla "blow-up"), arka planda belirsiz bir figür ve nesne fark eder. Fotoğrafı detaylandırdıkça bir cinayete tanıklık ettiğine inanır. Ancak, olayın kesinliği giderek belirsizleşir; fotoğrafın içeriği bulanık ve yoruma açıktır. Thomas’ın, cinayet olduğuna inandığı olayı anlamaya çalışırken kendi gerçekliğini sorgulamasıyla film sona erer.

Tematik Çözümleme

Gerçeklik ve Yanılsama

Gerçeklik ve yanılsama, filmin temel temasını oluşturur. Thomas’ın fotoğraflarda görmeye başladığı şüpheli detaylar, izleyiciyi de gerçekle yanılsamanın sınırlarında dolaşmaya iter. Antonioni, sinematografik araçlarla bu temayı işler ve izleyiciye nesnel bir gerçeklikten ziyade öznel bir deneyim sunar. Thomas’ın cinayet olarak yorumladığı fotoğraflar, bir noktadan sonra soyutlaşır ve her büyütmede gerçeklikten biraz daha uzaklaşır. Bu, bireyin gerçekliği nasıl algıladığını ve imgelerin birbiri ardına nasıl manipüle edilebileceğini vurgular.

Yabancılaşma

Yabancılaşma temasında, Thomas’ın kendi çevresine ve toplumun normlarına yabancı oluşu öne çıkar. Bir sanatçı olarak Thomas, toplumun yüzeysel ve maddiyatçı tarafına derin bir ilgi duymaz; ama moda fotoğrafçısı olarak kendini bu dünyanın bir parçası olmaya zorlar. Antonioni, Londra’nın dönemin "swinging" kültürü ile dolu ortamında Thomas’ı yalnız bir karakter olarak betimler ve onun bu kültüre uyum sağlama ya da anlam bulma çabasını ironik bir şekilde ele alır. Böylelikle, toplumun materyalist yapısına karşı bireyin içsel boşluğunu vurgular.

Görme ve Anlamlandırma

Görme ve anlamlandırma, Thomas’ın fotoğrafçılık kariyeri ve sanatçı olarak gerçekliği arayışı üzerinden incelenir. Film boyunca Thomas, görselliğin doğruluğunu sorgulamaya başlar. Çektiği fotoğraflar, ilk bakışta sadece birer estetik unsurken, büyütme işlemiyle birlikte bambaşka anlamlar kazanmaya başlar. Ancak, her büyütmeyle gerçek daha da bulanıklaşır ve anlam kaybeder. Antonioni, bu tema üzerinden izleyiciye, "gerçek nedir?" ve "gördüğümüz şeyler ne kadar güvenilirdir?" sorularını sordurur.

Modernizm ve Anlamsızlık

Modernizm ve anlamsızlık teması, Antonioni’nin filminin arka planında sürekli olarak hissedilir. Thomas, hayatında belirli bir anlam arayışı içindedir; fakat bu arayış onu sürekli anlamsız ve sıradan olaylara yönlendirir. Filmin son sahnesinde Thomas’ın bir grup pandomimciyle karşılaşması ve hayali bir topun peşinde koşması, modern insanın anlamsızlık içinde kaybolmuşluğunu simgeler. Bu sahne, Thomas’ın, cinayet olayıyla ilgili yaşadığı belirsizlik kadar kendi varoluşundaki anlamsızlığı da ortaya koyar.

Film Müziği (Soundtrack)

Blow-Up’ın müzikleri, dönemin caz sanatçısı Herbie Hancock tarafından bestelenmiştir. Hancock’un caz altyapılı müziği, filmin modernist atmosferini tamamlayarak sahnelere gergin bir ritim katar. Ayrıca, rock grubu The Yardbirds’ün performansı da filmdeki belirgin müzikal unsurlar arasında yer alır. Bu performans, Thomas’ın Londra’nın kültürel akımına olan gözlemini de sembolize eder.

Box Office Bilgisi ve Ödüller

Blow-Up, dönemin beklentilerinin ötesine geçen bir başarı elde ederek eleştirmenlerden övgüler almış ve izleyiciden ilgi görmüştür. Ticari olarak da başarılı olmuş; Amerikan sinemasında da geniş bir izleyici kitlesine ulaşmıştır. Film, Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü kazanarak uluslararası arenada da dikkat çekmiş ve İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi (BAFTA) tarafından da aday gösterilmiştir.

Film Eleştirileri

  • Roger Ebert: Ebert, Blow-Up’u Antonioni’nin en etkileyici eserlerinden biri olarak değerlendirirken, filmdeki belirsiz anlatımın, izleyicinin kendi gerçeklik anlayışını sorgulamasına neden olduğunu belirtir. Ebert, filmin modernizmi sorgulayan derin temalarını ve özgün sinematografisini övmüştür.

  • The New York Times: Gazete, filmi görsel sanatın bir kutlaması olarak değerlendirirken, Antonioni’nin anlatımının izleyiciyi pasif bir alıcı olmaktan çıkarıp, anlamın izini sürmeye zorladığını vurgulamıştır. Thomas’ın gözünden anlatılan bu hikayede Antonioni, izleyiciyi gerçeklik ve sanrılar arasında bırakır.

  • Sight & Sound: Eleştirmenler, Blow-Up’un görsel olarak çarpıcı ve düşündürücü bir yapım olduğunu belirtmiş ve Antonioni’nin, modern toplumdaki anlam arayışını ustaca yansıttığını söylemiştir.

İzleyici Yorumları

  • Olumlu Yorumlar: İzleyiciler, Antonioni’nin belirsizlik ve sanatsal anlatım tarzını beğenmiş, Blow-Up’u klasik bir psikolojik gerilim filmi olarak değerlendirmişlerdir. Özellikle görsel anlatımı ve Herbie Hancock’un müzikleri de izleyiciler tarafından olumlu yorumlar almıştır.

  • Olumsuz Yorumlar: Bazı izleyiciler ise filmin temposunun yavaş olduğunu ve sonucun belirsiz kalmasının tatmin edici olmadığını belirtmişlerdir. Ancak bu, filmin izleyiciye bıraktığı düşünsel derinlikten kaynaklanan bir tercih olarak da kabul edilmiştir.

Blow-Up, sadece bir gerilim filmi değil, aynı zamanda bir felsefi tartışma alanıdır. Antonioni, bireyin gerçeklik arayışını, toplumla olan ilişkisini ve görselliğin doğruluğunu sorgulayan bir yapı sunar. Thomas’ın fotoğrafları büyütme süreciyle ortaya çıkan belirsizlikler, izleyiciyi de bir bilinmezlik içinde bırakır. Son sahnedeki pandomimcilerle olan karşılaşma, modern insanın anlamsızlık içinde sürüklendiği ve gerçekliğin de bir oyun olabileceği düşüncesini güçlendirir.

Bu nedenle, Blow-Up, sanat ve felsefenin kesişim noktasında duran, görselliği sorgulatan ve modern insanın yalnızlığını ve belirsizliğini yansıtan bir başyapıt olarak sinema tarihindeki yerini alır.

Blow-Up (1966) Poster

Blow-Up (1966) izle
×

× Şikayet Konusu:


×
Yorum


alıcı:konu: mesaj:
Tek Tuşla Bağlan...×