Toplumun dışladığı sokak çocuklarının yaşamları ve kaderleri yönetmenler için tükenmez bir merak kaynağı olmuştur; ve dünyanın dört bir yanında, zenginle fakir arasındaki uçurumun her geçen gün arttığı düşünülürse, yeni malzemelerin sonu hiç gelmeyecektir. Ali Zaoua, Prince de la Rue (Ali Zaoua, Sokakların Prensi) adlı filmde, hem yönetmen ve hem de senaristlerden biri olan Nabil Ayouch, acımasız Kazablanka sokaklarındaki yaşamları, çalmak, koşuşturmak ve mutlak olan ölümün bir adım önünde olmaya çalışmak üzerine kurulu olan üç evsiz Faslı çocuğun hikâyesini anlatıyor. Ölüm, dev bir "Kayıp Çocuklar" takımının kendi kendini başa geçiren zalim lideri Dib’in (Said Taghmaoui) şahsında geliyor. Dib’in sadistçe iktidar oyunları ve yerine getirdiği tehditleri, genişleyen çetesini kontrol altında tutarken, çocuklara sahip olamadıkları şeyi, yani kötü de olsa bir aileyi veriyor. Filme adını veren karakter (Abdelhak Zhayra) filmin başlarında ölünce, arkadaşları güçlü bir denizci olma hayalleri kuran çocuğu uygun şekilde mmek için çabalıyor. Yaşarken asla ulaşamayacağı hayaline ölümünde ulaşmasını sağlayarak Ali’yi onurlandırmak istiyorlar. Büyük oranda amatör oyuncularla çalışan Ayouch, metanet ve sefaleti rahatsız edici oranda gerçekçi olan filmle, güçlü bir belgesel hissi vermeyi başarıyor. Genç Ali’nin hayalleri, rüntü yönetmeni Vincent Mathias’ın büyük başarıyla yakaladığı ve zaman zaman beklenmedik güzelliklerle (ışıltılı ve zifiri kyüzü gibi) yumuşattığı, kasvetli gerçeklerini etkisizleştiren parlak ve renkli animasyonlarla rüntüleniyor. Filmi böylesine güçlü kılan şey, Ayouch’un karakterlerinin zorlu yaşamlarını, bir yanda mizah, diğer yanda sakınmasız bir duygusallıkla başarılı bir şekilde karıştırması. Ayouch sizi üzmek istiyor, sizi üzmeye ka¬rarlı ve bunu başarıyor. Genç oyuncu kadrosunun kederli bakışlarının, sert dış rünüşlerinin altından kendini hissettiren dipsiz hüzünlerinin ve hayattan bezmişliklerinin bu konuda ona çok büyük yardımı dokunuyor. Ali’nin genç arkadaşlarından birinin, çatlak ve çatallı çocuk sesiyle geleneksel bir ağıt yaktığı sahne, izleyiciyi sadece üzmekle kalmıyor, derinden sarsıyor. Ali Zaoua, dünyanın hem hızla yaklaşmakta olduğumuz yakın geleceğinin habercisi, hem de bugününü anlatan bir film.
7.5
1970-01-01 01:00:01 MrBoto
Yorum Yapın / Bilgi Verin
×

× Şikayet Konusu:


×
Yorum


alıcı:konu: mesaj:
Tek Tuşla Bağlan...×