Address Unknown (2001)

Kim Ki Duk'un sinema dünyasında ayrıcalıklı bir yere sahip olmasının en önemli nedenlerinden biri de, filmlerinin kahramanlarının heryerde rastlanabilecek türde olmayan karakterlere ve hikayelere sahip olmalarıdır. Filmlerini akılda kalıcı hale getiren de budur: Farklı bir öykü çerçevesinde gelişen aykırı karakterler...2001 yılında henüz dünya çapında bir yönetmen olmasını sağlayacak Boş Ev'i çekmeden önce, yönetmenin dünya sinemasına hediye ettiği gizli bir hazinedir Address Unknown. Kim Ki Duk bu filminde, diğer filmlerinde de olduğu gibi izleyiciyi bir şekilde rahatsız etmeyi başarmış, bir anlamda yeniden yazdığı sadistliğin kitabına yeni sayfalar eklemiştir. İnsanların hayvanlara yaptıkları işkenceler, toplumun estetik açıdan kusurlu insanlara ve kendinden olmayanlara karşı geliştirdiği yadırgayıcı bakış açısı gibi, olabildiğince utanç verici insanlık suçlarının bir izdüşümü olmuştur bu film.Bölünmüş ülkeleri pek seven Amerika'nın, Kore Savaşı'ndan sonra konuşlandığı Güney Kore'nin bir kasabasında çok boyutlu bir hikaye sunmaktadır Kim Ki Duk. Örneğin, Amerikalı bir askerle yaşadığı aşktan doğan melez bir çocuğa sahip annenin, kendisini terkeden ya da terketmek zorunda kalan bu askere ulaşabilmek adına yazdığı mektuplar ve bir türlü bu mektupların adresini bulamaması, filme adını da veren önemli bir boyutudur. Diğer bir boyutu, bu annenin bir köpek kasabının yanında çalışan oğlunun, yasak ilişkiden dünyaya gelmesi ve melez olması nedeniyle, kasaba halkından gördüğü olumsuz yaklaşımlar ve bunlara isyan etme sürecidir. Hikayenin öbür açısında, küçükken erkek kardeşinin yanlışlıkla gözünün tekini yaralaması sonucu estetik olmayan bir göze sahip genç bir kızın, kurtuluş umuduyla tıpkı melez çocuğun annesi gibi bir Amerikan askeriyle girdiği ilişki anlatılmaktadır. Söz konusu Amerikan askeri üzerinden aslında Kim Ki Duk, Amerika'ya ağır eleştiriler de getirmektedir. Bu da filme, yönetmenin diğer birçok filminden farklı olarak politik bir özellik kazandırmaktadır. Tıpkı Irak savaşı'nda olduğu gibi neden orada olduklarını anlayamamış bu askerin geçirdiği bunalımlar, oldukça etkileyici biçimde yansıtılmıştır perdeye.Filmdeki tek politik eleştiri Amerika'ya değildir tabii. Kore Savaşı'ndan sonra ölen ve yaralanan askerlerin Kore Hükümeti'nden gördüğü ya da göremediği karşılığın da bir cevabı vardır filmde. Eski bir askerin yıllarca hükümetten bir madalya almayı beklemesi ve savaşta ölen bir askerin ailesine verilen maaşın saçma nedenlerle geri alınması gibi hikayelerle, Kim Ki Duk kendi ülkesinin de sütten çıkma ak kaşık olmadığının altını çizmiştir. Yine, Kore halkının Amerikan kültürüne duyduğu hayranlığı, İngilizce konuşabilmeyi bir marifet sayan öğrenciler üzerinden eleştirmiştir filminde.Yazar: neris