Kendinden emin ve burnu havada, yakışıklı bir borsacı olan, Max Skinner Londra borsasında spekülasyonlar yaparak büyük paralar kazanmaktadır. Son fethinde ise bir çok rakibini buyuk kayıplara uğratmıştır. Max’in zaferi felsefesi ile aynı yöndedir:en önemli şey kazanmaktır ve hayatta başka hiçbir şeyin kıymeti yoktur! Büyük zaferin hemen ardından Max Fransa’da yaşayan büyük amcasının öldüğüne dair üzücü bir haber alır. Henry Amca Max’ın en yakın akrabasıdır ve bütün cocukluğu onun hatıralarıyla doludur. Max bir yandan eksantrik amcasıyla dolu cocukluk hatıralarını anımsarken bir yandan da şatoda geçecek bir hayatın nasıl bir hayat olacağı konusunda araştırmalar yapmaktadır. Londra’da onu bekleyen geleceği değişecek belki de oradaki herşeyinden vazgeçecektir. Kendi şirketi onu suçlu ve sorumlu addetmniştir. Şato’nun otuz yıllık emektarı, Francis Duflot ve karısı Ludivine ile bir anlaşmaya varır. Bağları ve şatoyu satarsa onların hakkını verecektir… Hep birlikte şatoyu yenilemeye başlarlar… Fakat Duflot şatonun satılmasını çocukları gbi baktığı üzümlerin bir başkasının eline geçmesini asla istememektedir. Max bulutlu geleceğinden kaçıp, bu inanılmaz güzellikteki şatodan yeni bir kazanç sağlamayı düşünürken hiç hesapta olmayan ve daha once tanımadığı bir akrabası çıkagelir… Kaliforniya’lı bir kız olan Christie Roberts amcasının gayri meşru kızı olduğunu iddia etmektedir… Bir yandan şatonun gizli zenginliklerini ondan uzaktutmaya çalışan Max diğer yandan Provence’in yerlisi olan güzel bir kıza nlünü kaptırır.Aşk şarap kadar lezzetli ve şarap kadar hızlı kana karışmaktadır…
6.9
1970-01-01 01:00:01 MrBoto
Yorum Yapın / Bilgi Verin
×

× Şikayet Konusu:


×
Yorum


alıcı:konu: mesaj:
Tek Tuşla Bağlan...×