Japonya farklı bir yer. Anlaşılmaz, kendine has ritüelleri olan, bir adaya hapsedilmiş insanların yaşamları, dışaradan bakanlar için, acımasız insanlık dışı veya alt bir medeniyetin ürünü gibi rülebilir. Ama her toplum yaşadığı koşullar etrafında şekilleniyor. Öyle ki; kıtlık kuraklık döneminde insan yaşlı annesini, babasını ölüme terk edebiliyor. Çünkü yaşlı bir iösanın yaşaması demek; bir gencin veya bebeğin ölmesi demektir. İşte Narayamanın Türküsü bu konuyu anlatır. Film çok ağır tempoda ilerler. İnsanın sinirini bozan, garip bir müzik sürekli olarak tekrarlanır. Doğa filmde baş roldedir. İnsanın yokluk zamanında çektiği sıkıntı ve doğanın dalga geçmesi daha da sinir bozucudur. Ama acı filmin her karesini işgal etmiş durumdadır. (Şimdi filmi düşününce aklımda iki şey var: Sefalet ve acı)
7.9
1970-01-01 01:00:01 MrBoto
Yorum Yapın / Bilgi Verin
×

× Şikayet Konusu:


×
Yorum


alıcı:konu: mesaj:
Tek Tuşla Bağlan...×