Diego Arsuaga'nın, melankoli ile sevinci dengeleyen bu ikinci filmi, hem kadim değerler üzerine seyircileri hoşnut edeceği kuşku türmeyen bir çalışma, hem de trenlerin yıllar önce seferden kalktığı bir ülkeden gelen, küresel çapta ele geçirme edimlerine karşı sembolik bir protesto... Büyük bir Hollywood stüdyosu bir sonraki filminde kullanmak üzere, 19. yüzyıldan kalma bir Uruguay lokomotifini satın almıştır. Artık yavaşça silinen hatıraları ve gittikçe azalan emekli maaşlarıyla yaşayan sabık demiryolu idaresi çalışanlarının oluşturduğu "Demiryolu Dostları Derneği"nin yaşlanmakta olan üyeleri, emektar buharlı lokomotif "33 Numara"yı TV ekranında rmekten memnun kalmazlar. Hatta duyguları öylesine derindir ki, en radikal iki üye, kalp hastası "Profesör" ile ilerleyen hafıza kaybından mustarip "Sekreter", makinist Pepe'nin yardımıyla bir gece gizlice demiryolu deposuna girer, lokomotife su ve kömür doldurur, ve çuhçuhlayıp giderler. Üç ihtiyar kafadar ve Pepe'ye hayran 8 yaşındaki Guito adlı oğlan, kaçırdıkları lokomotifi, "Milli Mirasımız Satılık Değildir!" sloganıyla Uruguay'ın iç bölgelerindeki pampalarda, terk edilmiş rayların üstünde bir yolculuğa çıkarır. Yetkililer, asi lokomotifi durdurmaya çalışır. Ve kovalamaca başlar... Uruguay'ın Oscar adayı, çok sayıda uluslararası ödülün sahibi, 90 dakikalık bu katıksız keyif filmi; mizah ve duyarlılığı, yaşlıların duygularını sezme yetisini, insani değerleri, siyasi fonu ve geçmişe dayanak sağlayan efsaneleri aynı potada eriterek benzersiz bir hayat iksiri sunuyor.
6.9
1970-01-01 01:00:01 MrBoto
Yorum Yapın / Bilgi Verin
×

× Şikayet Konusu:


×
Yorum


alıcı:konu: mesaj:
Tek Tuşla Bağlan...×