Söylentiye re Ayetullah Humeyni, İnek'i izledikten sonra, belki de İran İslam Cumhuriyeti'nde sinemaya biraz yer açmak iyi olabilir, diye düşünmüştür. Böylece Abbas Kiarostami, Mohsen Makhmalbaf, Cafer Panahi ve diğerlerine en azından teorik olarak da olsa olanaklar tanınmış olur. İnek, İran'a, o sıralarda yeni yeni ortaya çıkmaya başlayan 3. Dünya sineması için çalışmak üzere geri dönen Dariush Mehrjui'nin ikinci uzun metrajlı filmidir; ve ilk kez bir İran filmi, uluslararası kamu oyunun dikkatini bu kadar çeker. Senaryonun da yazarlarından olan Gholanrv-Hüseyin Saedi'nin oyununa dayanan film, fakir bir köydeki tek ineğin sahibi olmakla gurur duyan Masht Hasan'ın (Ezzatolah Entezami) hikâyesini anlatır. Bir gün, Hasan işteyken, beklenmedik bir şekilde ineğin öldüğü haberi yayılır ve gerçeği kendisinden saklayan kasaba halkı hayvanın kaybolduğunu söyler. Kimliği ve konumu büyük ölçüde bu ineğe bağlı olan Hasan, giderek yükselen ve nihayet deliliğe varan bir saplantıyla ineği arar. Masraflannın büyük bölümü Şah Hükümeti'nce finanse edilen filmin yapımcıları, İnek'te sunulan son derece geri ve yoksul İran rüntüsüne öfkelenerek, yönetmeni, filmde bir açıklamayla, bu hikâyenin mevcut rejimden çok daha eski bir tarihe dayandığını belirtmesi için zorlarlar.
8.1
1970-01-01 01:00:01 MrBoto
Yorum Yapın / Bilgi Verin
×

× Şikayet Konusu:


×
Yorum


alıcı:konu: mesaj:
Tek Tuşla Bağlan...×